ASKİ Genel Müdürlüğü, Başkentin şehir şebeke suyunu sürekli denetim altında tutarak; abonelerine Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Birliği (AB) standardında içme suyu sağlıyor. Ancak şebeke suyunun içinde beklediği su depoları da sağlıklı su açısından kritik önem taşıyor. Sağlık Bakanlığı’nın Su Depoları Genelgesi’ne göre bina su depolarının normal şartlarda 6 aylık periyotlarla düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor. ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, özellikle su kesintisi olduğu dönemlerde depodaki suyun kullanılması durumunda depo temizliğinin daha da önem taşıdığının altını çizdi.

İçme suyunun temiz, kaliteli ve sağlıklı özelliğinin korunması, tat ve dokusunda bozukluk olmaması için içinde beklediği bina su depolarının düzenli olarak temizlenerek dezenfekte edilmesi büyük önem taşıyor. Düzenli temizlik, bakım ve onarım yapılmayan su depoları hastalık saçabilir.

“BULAŞICI HASTALIK RİSKİ DOĞURUR”

ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, su depolarının zamanla oluşan balçık, çamur ve dış etkenler ile kolayca kirlenmeye müsait alanlar olduğunu belirterek, “Kirli su bünyesinde zamanla bakteri ürer. Çoğalan koliform, ecoli, enterekok bakterileri son derece tehlikelidir. Hastalık ve enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle temizlenmeyen su depoları tehlike arz ediyor” dedi.

ASKİ, HER GÜN 1 BUÇUK MİLYON METREKÜP SUYU ARITIYOR

ASKİ’nin her gün ortalama bir buçuk milyon metreküp suyu arıtarak şehir şebeke sistemine verdiğini kaydeden Akçay,  “Biz ASKİ olarak Ankara halkına tertemiz, sağlıklı, oldukça kaliteli su sunuyoruz. Kirli, özensiz su depoları maalesef bu durumu tersine çevirip; emekleri zayi edebilir. Temiz su deposu demek; temiz içme suyu demek. Onun için de evinizdeki suyun sağlık garantisi bir nevi depolarınızdır” diye konuştu.

“SU DEPOLARINDA DÜZENLİ TEMİZLİK ŞART”

Akçay, şunları kaydetti:

“Su, barajlardan musluklara ulaşana kadar belirli aşamalardan geçiyor ve bir dağıtım sistemi aracılığıyla kullanım noktalarına ulaşıyor. Bu sistem içerisinde son kullanım noktasına kadar oluşan bazı değişiklikler, suyun kalitesini etkileyebilmekte. Bu faktörlerden dağıtım ağı (su şebeke sistemi), ASKİ’nin sorumluluğunda. Bu noktada kalite kontrolü zaten sürekli yapılıyor. Ancak ev, iş yerleri, ticari işletmeler, fabrikalar ve kamu binalarında bulunan su depolarının sorumluluğu bu binaların yöneticilerinde. Su kalitesine dair zaman zaman abonelerimizden şikâyetler geliyor ancak uzmanlarımız bu şikâyetleri incelediğinde karşımıza fiziken uygunsuz, çok kirli su depoları çıkıyor. Sağlıklı su için bu depolarda düzenli temizlik şart. Amacımız Ankara halkının temiz ve sağlıklı suya erişimini sürekli kılmak. Sağlıklı su, sağlıklı yaşam demektir.”

Akçay ayrıca “Su kesintilerinin olduğu dönemlerde depolardaki suyun kullanılması durumunda deponun temizliğinin önemi daha çok artıyor” dedi.

DEPO TEMİZLİĞİ İLE İLGİLİ YÖNETMELİK

Sağlık Bakanlığının 2007/67 sayılı genelgesine göre;  bina yöneticilerinin kullanım suyu depolarını yılda 2 kez temizletmesi ve dezenfekte ettirmesi gerekiyor. Bakanlığın Su Depoları Genelgesi’ne göre ise bina ve konutlarda bulunan su depolarının normal şartlarda 6 aylık periyotlarla düzenli olarak bakımlarının yaptırılması şartı bulunuyor. Temizlik ve sanitasyon hizmetinin gerekli eğitimleri almış profesyonel personellerden talep edilmesi önem taşıyor. (İl Sağlık Müdürlüğü’nce Biyosidal Ürün Uygulama İzin Belgesi verilmiş kişi ya da kuruluşlara)

SU DEPOSU TEMİZLİKLERİ NEDEN YAPILMALI?

- Zamanla su depolarında bakteri, virüs ve diğer mikroorganizmalar üreyebilir. Temizlik,  zararlı organizmaların suya karışmasını önler.

- Su depolarında zamanla tortu, pas ve diğer kirleticiler birikebilir. Bu birikintiler suyun kalitesini düşürür ve sağlık riskleri oluşturabilir.

- Düzenli temizlik, suyun tat, koku ve görünüm açısından kalitesini korur. Temiz bir su deposu, suyun daha taze ve temiz kalmasını sağlar.

- Su depolarının düzenli temizliği, depo malzemelerinin korunmasına yardımcı olur ve deponun ömrünü uzatır. Bu da uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar.

-  Su depolarının düzenli olarak temizlenmesi yasal bir zorunluluktur. Bu düzenlemelere uymak hem yasal sorunlardan kaçınmak hem de toplumsal sağlığının korunması için gereklidir.