Derinleşen su ve iklim krizi dünyanın geleceği için ortak akıl ve eylem birliğiyle hareket etmeyi kaçınılmaz hale getirdi. Bu çerçevede düzenlenen uluslararası panellerin sayısı her gün artarken ASKİ olarak pek çoğunda yerimizi alıyor; tecrübelerimizi, kaygılarımızı ve çözüm önerilerimizi sunuyoruz.

Cumhuriyetin ilk yıllarında bilhassa 1928-1930 yılları arasında ciddi su sıkıntısı yaşayan Ankara, 1932 yılında faaliyete geçen Kusunlar Kaptajı ile bu sorundan kurtulmuştu. ASKİ olarak geçmişi de hatırlatmak adına bu tesisi 90. yaş gününde vatandaşlarımızla buluşturacağız. Yine Başkent’imizin görünmeyen nimeti yer altı sularının verimli kullanılabilmesi için yürüttüğümüz çalışmaları hızlandıracağız.

Kuraklık ülkemizi ve dolayısıyla Başkent’imizi tehdit etmeyi sürdürüyor.  Tüm canlı hayatın hedefi olduğu bu olumsuz tabloya karşı geliştirdiğimiz stratejilerin ana hattını oluşturan Master Planı her geçen gün etüt ediyor; karşılaştığımız yeni problemler ve yeni teknolojiler ile güncelliyoruz.  Geçmişteki krizlerden ders alarak Ankara’mızın gelecekteki 30 yılını bu tufandan kurtarmayı amaçladığımız planlama ve strateji ile ülkemiz adına da örnek bir çalışmanın içerisinde bulunmaktan mutluluk duyuyoruz.

Katıldığımız her toplantıda, elimize geçen her fırsatta suyun önemini anlatma gayretindeyiz. Su tasarrufu kuşkusuz alabileceğimiz en çabuk, en kolay ve en pratik önlem. Kamu vicdanına sığınarak yaptığımız çağrıların karşılık bulmaya başlaması gayretimizin meyve vermeye başladığını gösteriyor. Hem kent merkezinde hem kırsalda sorumluluk sahibi vatandaşlarımızdan aldığımız olumlu dönüşler Başkent’in suyunun geleceği konusunda umut beslememize olanak sağlıyor.

Ne mutlu ki tabiatın bize bahşettiği su ile arınabiliyor ve canlı hayatı sürdürebiliyoruz. Gelecek bilimcilerin verilere dayanarak oluşturduğu senaryolar su ve iklime ilişkin hassasiyetlerden uzaklaşmanın bedelinin tahmin edilenden ağır ödeyebileceğimize işaret ediyor. ASKİ olarak vatandaşlarımızın bu bedeli ödememesi için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. İçinde bulunduğumuz bu seferberlik halinin tüm Ankara halkı tarafından paylaşılması ve kentimizin ortak geleceğinin inşa edilmesi ise doğru iletişim kurmaktan, fikir ve önerilerimizi paylaşmaktan geçiyor. Şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla karşınızda olduğumuzu, geleceğe birlikte yürüdüğümüzü bilmenizi arzu ediyorum.

Tüm çalışma arkadaşlarımın ve halkımızın gösterdiği özen ve gayreti koruyarak suyuna sahip çıkacağını biliyor;  toprağa düşen çocuk gözyaşlarının yerini toprağa bereket saçan temiz suyun alacağı günlerin ve kalıcı dünya barışının bir an önce gelmesi ümidiyle “22 Mart Dünya Su Günü”nü   kutluyorum. 

                                                                                                                      ERDOĞAN ÖZTÜRK

                                                                                                                      ASKİ GENEL MÜDÜRÜ